AKİF EKİCİ

26. Dönem Gaziantep Milletvekili

Havacılık sektöründe yaşanan sorunlara ve personel politikasına ilişkin


               TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını arz ederim. 26.10.2010

Saygılarımla.

                           Akif EKİCİ
                           Gaziantep Milletvekili

Hava taşımacılığı gelişen teknolojiyle birlikte hem yolcu taşmacılığında hem de kargo taşımacılığında her geçen gün önemini ve ağırlığını artıran bir sektördür. Güven, kalite ve hız anlamına gelen hava taşımacılığı ne yazık ki ülkemizde uluslararası standartları yakalayamamıştır. AKP hükümetlerinin teknik birikim, ciddi bir deneyim ve eğitim gerektiren havayolu sektörünü kadrolaşma hırsına kurban etmesi nedeniyle hava yollarımız yaşanan kazalar ve çağdışı uygulamalarla gündeme gelmektedir. Geçtiğimiz hafta içerisinde yaşanan ve basına yansıyan iki olay havayollarının ve vatandaşların “Allaha emanet” olduğunun kanıtıdır.

Özel bir havayolu ile Bodruma gitmek üzere İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanından hareket eden uçağın yolcularına, kısa bir süre içerisinde geri dönüşe geçmek suretiyle korkulu anlar yaşatılmıştır. Her ne kadar uçağın pilotu ve diğer mürettebat yolculardan geri dönüşle ilgili gerçeği saklamaya çalışsılar da, bilinçli vatandaşlarımız sayesinde uçağın eksik yakıtla havalandığı için geri döndüğü ortaya çıkmıştır.

Diğer bir olayda ise; hava trafik kontrolünün hatası sonucu 2 yolcu uçağı 13 Ekimde çarpışmanın ucundan dönmüş, 300 yolcunun hayatı pilotun dikkati sayesinde kurtulmuştur. Bu olayda en vahim noktayı ise, hava trafik kontrolünün yaptığı hatanın sorumluluğunu üstlenmek yerine, hatasını örtbas etmek için girişimde bulunması oluşturmuştur.

Konuyla ilgili olarak;

1.
Gelişmiş bir ülkede bir uçağın yakıtının yeterli olmadan havalanmasına izin verilebilir mi? Bu olayla ilgili açılan bir soruşturma var mıdır? Hangi aşamadadır?

2.
2003-2010 yılları arasında gerek Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünde (SHGM), gerekse Devlet Hava Meydanları İşletmesinde (DHMİ) hangi pozisyonlara kaç personel alınmıştır? Bu pozisyonların gerektirdiği eğitim ve tecrübe nedir? Bu kişilerin eğitim ve tecrübeleri nelerdir? ve Bu kişilerin işe alınmasında izlenen prosedür nedir?

3.
Havacılık sektörünü düzenleyen ve denetleyen kamu kurumlarımızda çalışan personelin tecrübe ve teknik bilgi yetersizliği, denetim mekanizmasındaki zaafları bazı üzücü uçak kazaları ile su üstüne çıkmıştır. Bu üzücü olaylardan sonra, AKP iktidarının kadrolaşma politikası nedeniyle yeterli vasıfları taşımayan ve sadece AKPye yakınlığı nedeniyle tercih edilen kişileri bu kurumlarımıza aldığına ilişkin ortaya çıkan iddialar doğru mudur?

4.
Her iki olayda göstermektedir ki, neredeyse insanların ölümüne yol açacak derecede vahim hata yapan personel, hatasının sorumluluğunu üstlenip gerekeni yapmak yerine hatanın gizlenmesi için çaba sarf etmiştir. Bu sektörde etik kuralların geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için yapılan bir çalışma var mıdır?

5.
Pek çok vatandaşımızın hayatına mal olan Isparta uçak kazasından yukarıda bahsedilen olaylara kadar geçen sürede gerek DHMİ gerekse SHGM eksikliklerini giderme konusunda çok ilerleme kaydetmiştir. Bu kurumlarımız havacılık sektöründe denetim mekanizmasının tam anlamıyla işletilmesi, mevcut personelin eksikliklerinin giderilmesi, gerekli önlemlerin alınması için neyi beklemektedir? Harekete geçmek için mutlaka ciddi bir kazanın meydana gelmesi mi beklenmektedir? Türkiyede insan hayatı bu kadar ucuz mu?